ÇANAKKALE RUHU

Gelibolu Yarımadasını gidip görenler bilir, şehitlik ve abidelerle çevrili bir kara parçasıdır.

Ben iş münasebeti için orada yaklaşık yedi ay kadar ikamet ettim. Şunu fark ettim ki

İnsanın binbir derdi sıkıntısı da olsa orada içi daralmıyor. Aldığınız her nefeste bir huzur var.

Bu küçücük kara parçasında ölen insan sayısı tam olarak bilinmemekle beraber

Metre karesine en az 10 can yitip gitmiş buna düşman asker sayısı da dahil.

Bizim şehit sayımız kesin olmamakla birlikte 57 bin ila 250 bin arası sayılar telafüz edilmektedir.

En düşük ihtimalde dahi metre karesine 2 tane şehit verdiğimiz bu savaş bir var olma savaşıdır.

Dünya nın en adaletsiz savaşı olarak  nitelendirebileceğimiz bu savaşta 1915 yılından itibaren

Başta batılı devletler ingiltere fransa  Yunanistan galler İskoçya rusya ve daha bir çok etnik unsur

Osmanlı toprakları üzerinde kapalı kapılar ardında anlaşıp bir işgal ve paylaşma planını hayata geçirdiler.

Çok uluslu bu ordular kendilerinden o kadar emindiler ki kendi politikalarına hitaben birkaç ay içinde

İstanbul boğazında  çay kahve içme sözleri vaad edebilecek kadar bir öz güven içindeydiler.

Dünya nın bir çok bölgesinden buralara asker çekme probagandası yaparak haksız olan bu savaşı haklı temeller üzerine olduğunu ikna ettikleri sayısız genç insanı da bu uğurda gözlerini kırpmadan ateşe attılar.

Pikniğe geziye gider gibi ana ocağından ayrılan yüzbinlerce genç düşman askeri bu küçük kara parçasına, muhtemelen haritada bakarken orada onları bekleyen türk ve diğer müttefik uluslardan gelen kardeşlerimiz için at üzerinde kılıçla savaşan ve  birkaç hafta içinde bu unsurları yok edip bu küçük kara parçasını hemen ele geçirebileceklerini sanmışlardır.

Savaştan yıllar sonra, bir düşman askerinin anlatımıyla bize eğitimlerde Türklerin vahşi olup hırıstyanlık için büyük bir tehdit olduğunu sık sık söylenmişti fakat vahşi olanlar ne biz nede onlardı.

Bir zaman sonra biz burada ne arıoruz diye sorar olmuştuk kendimize bu topraklarda ne işimiz var.

Türkler vatanlarını savunuyorlardı hemde en ufak bir tereddüt göstermeden.

Başka bir askerin anlatığı şu hikayede her şeyi izah eder niteliktedir. 12. Piyade taburunda er K.J skyes Müslüman türk askerinin yaptığı ibadeti anlatıyordu. Çetin bir çarpışmanın yorgunluğu içinde başlayan bir gecenin başlangıcındaydık. Biraz olsun dinlenebilmek için sığındığımız siperlerde Türk tarafından gelen Allahü Ekber Allahü Ekber diye yükselen bir sesle ne olduğunu anlayamadan hemen silahlarımıza sarılıp alarıma geçtik. Karanlık olmasına rağmen hemen yakınımızdaki görüntüyü seçebiliyorduk. Hepimiz hayretler içinde kalmıştık, Türk siperlerinin önüne geçmiş beyaz sarıklı bir din adamı ayakta fütursuzca dini göreviniş yapıyordu.

Müttefik askerlerin Başkomutanu lan Hamilton da Dünya da Osmanlı Türkünden başka bir din uğruna fedaya tartışmasız feda edecek başka bir millet yoktur diyerek Türk askerini övüyordu.

Hamilton 7 haziran 1915 günü hatıralarında ise Türk topçularının ilginç bir hareketine yer vermiştir.

Gemi yanmaya başlamış ve yükünü boşaltamaz duruma gelmiş ve yardıma muhtaç hale gelmiştir.

Türk askeri burada zor duruma düşmüş düşman gemisini batıracak son birkaç adımı kullanmayacak kadar asil ruhlu olduğunu göstermekten başka bir şey yapmamıştı. Hamilton; ben buna şaştım Türkler birkaç mermi daha atsalardı  gemi muhakkak batacaktı. Ama atmadılar Türkler ateşlerini durdurmuşlardı nedense  Türkler değeri biçilmez ödülü almaktan vazgeçmişlerdi. Kocamış Türkler gerçekten çok ilginç.

Bu tür sahneler yenizelanda gazetelerinde yer almıştır. Wellintonda çıkan otago Timesgazetesi 1 kasım 1 kasım 1915 günü Hastaneye ateş edilmiyor, Zehirli gaz kullanılmıyor Triumph zırlısıi sabet alıp batmaya başlayınca tekrar ateş edilmiyor. Türk ikili oynamıyor bunun aksini idaa edenler Geliboluya değil en fazla Mısıra kadar gelenlerdir denmiştir.

 Velhasıl kelam, güçlü olan değil haklı olan Galib gelmiştir kardeşlerim,  Biz Türk ulusuna ve Dahi İslam alemine Çanakkale ruhu Gereklidir. Etnik kökene bakmadan ortak paydamız olan inancımız imanımız etrafında Hakkın safında birleşmeliyiz. Çanakkale zaferi bizimle Çanakkale de savaşmış her ülke de coşkuyla sevinçle kutlanmalı ve diri tutulmalıdır.

HAK KERVANI